Saturday, November 11, 2006

AZGIN TEKE SENDROMU

AZGIN TEKE SENDROMU

Sayın Selahattin Duman “kırkından sonra azanı teneşir paklar” deyişine çok güzel bir açıklama getirmiş, komşumuz hayvanlar aleminden. Eee hayvanlar aleminden olması hiç garip karşılanmamalı çünkü erkek milleti cinsel dürtüleri söz konusu olduğunda bunların kontrol edilemezliğini belirtmek için “hayvani güdüler” olarak tanımlaktan adeta gurur duyar.

Sayın Duman özetle şöyle diyor (parantez içinde kendi yorumlarımı katıyorum araya);

“Besicilik yapanlar veya köyle ilgisi olanlar bilir.. Koyundu, keçiydi, sığırdı.. Etinden sütünden faydalanılan hayvanların erkeği pek makbul değildir..
…………………………………..
Erkeğin, yani boğa adayının huyu suyu dört beş yaşına kadar çekilir..
Ondan sonra cinsel açıdan zaptedilmez hale gelir (hayvan da olsa beyni aynı demek ki)..
……………………………
Keçinin erkeði olan "teke" ise hepsinden farklıdır.. On iki yıl
ortalama ömrü olan bu davar türünün erkeği cinsel açıdan çok aktiftir.. Nedendir bilinmez yaş yarıyı geçtikten (yani insan erkeğinde yaş 40 oluyor), hele dokuzu onu bulduktan sonra sürüdeki yavrulara musallat olur.. Yetişkinlere ilgi duymaz, kuzu dediğimiz yaştakilerle hissi ilişki kurmak ister..

Çoban milletinin kelime haznesi "üç yüz" sayısı ile sınırlı olmasa bu
teke davranışına mutlaka "erkek teke sendromu" gibi fiyakalı bir isim
takarlardı..
***
Insan türünün erkeğinde de bu haller vardır..

Temsil, otuz sene sakin sakin geçen bir evlilikten sonra bakarsınız ki adam; yaşına başına, hatta sosyal statüsüne uygun olmayan birine
Kaçmış (bunu sevdim. Hep kadınlar mı kaçacak!)..

Gözü bir şey görmez..”

Hah işte bu önemli! Şimdi kaç babyiğit erkek çıkıp da kendisine bir hayvana ait olan bir problemi yakıştırabilecek merak ediyorum. Sırası gelince insanın hayvandan farklı olduğunu, düşünebildiğini gerine gerine söyleriz. Öyleyse hayvana mahsus bu özelliği neden erkek milleti taşır da kadın milleti taşımaz? Veya neden bazı erkek milleti taşır bu özelliği de diğerleri uslu uslu devam eder yaşamına?

Bu durum aynı Pit Bultria cindi köpeklerin durumuna benziyor. Hayvanların kafasındaki minik bir kısa devre onları kontrol edilemez kılıyor. Ne oluyor sonra? Hayvanı vuruyorlar!! Erkeği de vuralım diyemiyoruz tabii. Ne de olsa o bir İNSAN, biraz hayvani nitelikler gösterse de….

Sayın Duman’a göre bu sendromu yaşayan erkeklerin büyük bir bölümü, ilk şiddetli krizden sonra kendine geliyor.. Araya giren "nasihat heyetlerinin" lafını dinleyip, evine geri dönüyor..
Ama komik olan bundan sonraki hal. Bakın nasıl tanımlamış;

“Artık ondan, evin kadınına da hayır gelmez.. Adam zenginse ailesi onu bir hayır kurumunun başına geçirir..
………..
Adam orta halliyse yeniden sosyalleşmesi zor olduğundan onu hacca
göndermekten başka çare kalmaz.. Hacca gider, evdeki karı niyetine şeytan taşlar, böyle deşarj olur..”

Bir de yuvaya asla dönmeyenler var. Onlar öyle arada kaynayıp gidiyorlar. Kötü yola düşüyorlar anlayacağınız. Yani biyolojik olarak kapanması mümkün olmayan yaş farkı görüntü olarak kapatılmaya çalışılıyor.

Özetle kadın cinsinin 15 yaşlarındayken yaptığını, olgun TEKE 40 yaşından sonra yapıyor!

No comments: