Sunday, October 08, 2006

AVRUPA TÜRKİYE’YİI VE TÜRKLERİ NASIL GÖRÜYOR – 2-

“How Europeans Perceive Turkey and The Turks” (Avrupa Turkiye’yi ve Turkleri nasil goruyor) konulu konferansta uzerinde durulan onemli noktalardan biri ne yazik yine Turkiye’nin bir Islam ulkesi olmasi idi. Ne olursa olsun din konusuna takiliyordu Avrupa.

Ozellikle Avrupali son yillarda tanik oldugu Islami terror ve Muslumanlarin dinlerini hedef alan her olaya karsi gosterdigi vahsi tepki nedeni ile hem Muslumanlardan hem de Islam ulkelerinden korkar oldu. Bunda en onemli etken de Hristiyanlarin Islam dini ile ilgili cok az ve yanlis bilgiye sahip olmalari ve ulkerinde yasayan, cogunlugu egitimsiz ve ulkeye uyum saglayamamis Muslumanlarin da buna olumsuz katkida bulunmasi. Ne yazik ki Islam alemi kendi dinini tanitamadigi gibi din tellallarinin kotu reklamina teslim etmis durumda. Avrupa’nin gozundeki Musluman bizim ulkemizde tanidigimiz Musluman degil!!

Bu noktada yine Dr. Mango onemli bir uyarida bulunuyor; “Turkiye kendi mezhebi ile Vahabi mezhebi arasindaki farki dunyaya anlatmalidir. Fanatik Islami yaklasim Vahabizmin destegindedir” diyor.

Iste Turkiye icin onemli bir firsat!! Turkiye kendi Islam alimlerini Avrupa’ya gondererek bir dizi “Islam nedir, ne degildir” konferansi duzenleyebilir. Avrupa’nin barisci bir Islam dini duymaya ve dogru Islami ogrenmeye cok ihtiyaci var. Buna onderlik edelim!! Adimizi boyle duyuralim!

11 Eylul ve 7 Temmuz bombalamalarindan sonra ilimli bir Islami yaklasima sahip ve fanatik yaklasimi benimseyen Islam ulkelerinin komsusu olan Turkiye’nin Avrupa icin onemi artmis bulunmakta. Sovyetler Birliginden ayrilmis olan Turki Cumhuriyetlerinin de kazanilmasi acisindan Turkiye yine stratejik bir konumda bulunuyor. Kisacasi Avrupa icin baris ve huzurun koprusu Turkiye. Tek onemli sorun ise nufusumuzun buyuk bolumunun egitilememis olmasi, bu egitimsiz nufusun hizla buyumesi ve bir kisim vatandasimizin devletin verdigi zeytinlikleri isletmek yerine zeytin agaclarini yakip uyusturucu ticaretine devam etmekte bir sakinca gormemesi.

Dr. Mango’nun ekledigi onemli bir nokta daha var; “bence 10-15 yil sonra Turkiye Avrupa’ya donup “ben artik size ihtiyac duymuyorum, kendi kendime yeterim” diyecek ve girmekten vazgececektir. Kaldi ki AB’nin gelecegi de tartismalidir. Bakin Ingiltere temkinli davraniyor. Ustelik Turkiye sunu unutmamalidir; AB’nin fonlarinin onemli bir kismi o fonlari saglayan zengin uyelerine dogal olarak akacaktir. Zengin uyeler birbirlerini koruyacaktir. AB uyesi olmanin da bir takim maliyetleri vardir. Turkiye kendi ekonomisini gelistirmelidir, boylece AB’ye ihtiyaci kalmaz”.

Eh simdi dogruya dogru!! Kim zenginligini durup dururken paylasmak ister?!! Zaten Avrupa’da bir cok sosyal sistem cokmus durumda. Adamlar dogal olarak kendi sistemlerini yeniden ayaga kaldiracaklar. Parayi oraya akitacaklar.

Ingiltere’de sosyal yardim sistemi, sistemi suistimal eden, cogunlugu gocmen olanlar tarafindan cokertilmis durumda. Onceden buraya gelmis diger gocmenlerin yanisira kendi ulkesinde sahip olmadiklarini elde etmek icin AB’ye uye olur olmaz buraya dolusan Polonyalilar, Cekler, Sirplar gibi yeni AB uyesi Dogu Avrupalilar ulkeyi istila etmis durumdalar. Ucuz iscilikleri ile Ingilizleri ve daha onceden buraya gelmis olan diger gocmenleri cildirtiyorlar.

Vergi odendigi ve hukuka uygun calisildigi surece sorun yok ancak calistiginin vergisini vermeyen ve devletten issizlik parasi ve baska yardimlar alan guruhun icinde bir cok Turk de var. Bir suru yalan dolanla devletin imkanlarini somururken mazeretleri de su; “bu Ingilizler bir suru ulkeyi somurmusler, simdi odesinler bakalim!!”. Kisacasi kendilerini somurgenin ocunu almaya memur tayin etmisler.

Peki Ingiliz Hukumeti armut mu topluyor bu arada?!! Tabii ki hayir!! Turkiye ve Ingiltere arasinda yillar once imzalanip bir kac yil once yururluge giren Ankara Antlasmasini kullanarak harekete gectiler.

Ankara Antlasmasina gore Ingiltere’de is kuran Turk vatandaslari Is Yapma Vizesi almaya hak kazaniyorlar. Yani ulkede yasal olarak faaliyet gosterebiliyorlar. Bunu firsat bilen, iltica talebi hem Icisleri bakanligi hem de mahkeme tarafindan red edilmis ve bu ulkede kacak durumda olan Turk vatandaslari hemen bu antlasmaya dayanarak basvuruda bulunuyorlar. Bir soylentiye gore 65.000 kisi basvuruda bulunmus. Tabii basvuruda bulunurken kacak olarak baskalari uzerine yapip da calistirdiklari isyerlerini uzerlerine geciriyorlar ve adres beyan ediyorlar.

Icisleri bakanligi 2005 yilinin basindan beri bu basvurularin arasindan iltica talebi red olup da burada kacak olanlari tek tek bulup yakaladigi yerde, evlerine gidip ustlerini bile degistirmelerine izin vermeden, kac yildir burada olduklarina da bakmadan sinirdisi etti. Tam rakam bilinmemekle beraber binleri buldugu soylenmekte. Bunu da ancak Turk cemaati icerisinde herkesin kendi cevresinde olup biteni anlatmasindan takip edebiliyoruz.

Tabii bu hareket sadece Turk vatandaslarina yonelik degil. Gocmenlere cok tolerans gosteren Ingiltere artik ipleri cok siki tutuyor. Kimsenin gozunun yasina bakilmiyor cunku ihtiyacindan cok daha fazla nilteliksiz is gucu var. Ingiltere belki de Avrupa’da gocmenlere ve hatta kacak kalanlara en cok goz yuman ulkedir cunku is gucu ihtiyaclarinin buyuk bir bolumunu boyle karsilarlar ve bunu da acik acik soylerler. Simdi niye degistiler? Cunku AB’ye uye olan Dogu Avrupa ulkeleri akin akin isci gonderiyor. Hatta bazi isler icin sirketler buradan o ulkelere gidip personel alimi yapiyorlar Ustelik uyusturucu ticareti yapan Kurt ve Zenci cetelerin catismalarindan bikmis durumdalar.

Evet simdi ipler daha gergin tutuluyor. Ingiltere’nin onemli oranda nitelikli is gucune ihtiyaci var. Turkiye’nin de..!!. Dolayisi ile Avrupa uyelik durumunda kendi ulkelerine akacak olan niteliksiz ve en onemlisi uyumsuz bir gocten korkmakta.

Subat 2006
Londra

No comments: