Sunday, October 08, 2006

“TÜRKİYE”YE DAVET

- Yanlış yazmışsın Türkiye değil Turkey olacak O!
- Türkiye mi? Neresi orası?
- Aaa yeni bir ülke mi?
- Türkiye’de cok mu hindi var?

Yıllar önce dönemin hükümeti dış yazışmalarda artık ülkemizin TURKEY değil TÜRKİYE olarak yazılması ve bu şekilde kabul ettirilmesi kararı aldığında çok sevinmiştim ama sevincim kursağımda kaldı.

Yıllar geçti ve ne yazık ki ülkemiz hala “Turkey” olmaktan kurtulamadı, ben de “Türkiye” diye yazmaktan… Çalıştığım şirketlerdeki yabancı arkadaşlar bile bu karardan haberdar iken ve “niye ülkenizi doğru adıyla yazmıyorsunuz” diye cesaret verirken beni en çok engelleyen yine Türk arkadaşlar oldular. Hatta yanlış yazıyorum diye alay edenler oldu.

Son olarak aynı sorunu şirketimin web sitesini yaparken yaşadım. Ben Türkiye yazmak istiyorum arkadaşlarım karşı çıkıyor; ‘aman şimdi başka bir ülke sanırlar, işin zarara uğrar. Bosver sen mi kurtaracaksın vatanı. Sen işine bak. Yabancılar alıştıkları ismi arar. Bırak o işi devlet yapsın”. Sanki devlet yabancı bir varlık, bizim oluşturduğumuz bir bütün değil!!

Hayır yediremiyorum!! Sen korkarsan, ben korkarsam, bu işi kim yapacak? Maaşallah Turizm Bakanlığımız bile “Turkey” diye yapıştırmış logoyu her yere, turist yanlış
ülkeye gitmesin diye herhalde. Bırakın başka ülke sansınlar. Belki önyargılardan kurtulmuş olarak daha fazla turist gelir!

Vatandaş desen “aman bana zarar gelmesin de bu işi kim yaparsa yapsın” kafasında. Bizim bu “bireysel zarar görme” korkumuzun toplum olarak başımıza ne zararlar açtığını acaba oturup hesaplayan var mı?

Bir avuç nüfusu olan milletler avazı billah bağırınırken biz kenara sinip dikkat çekmemeye ve başkasının ayak izinden yürümeye çalışıyoruz ve her sıkıştığımız yerde “ama biz öyle değiliz!” diye feryat fıgan ediyoruz.

Seylan ve Sri Lanka’yı bir süre iki ayrı ülke sandık ama şimdi Seylan çay paketleri üzerinde kaldı. “Ya çaylar satılmazsa” diye korkmadı çay ülkesi.

Yılların ünlü Bombay’ı Mumbai oldu; “Bolywood etkilenir” diye kimse korkmadı.

Adını bile bilmediğim bir ülkeyi de bir arkadaşımız söyledi; Abesinian olmuş Eutopya.

Küçücük devletler bile isimleri konusunda böyle kararlı ve cesur iken bize ne oluyor!?

Haydi biz de yapalım!!

Bir yoklama yaptım ve gördüm ki herkes çok hevesli bu isim meselsinde. Adımızı “TÜRKİYE” olarak yazdırmaya kararlıyız. Sadece sayımızın artması ve istikrar lazım.

Haydi, ülkemizin adını doğru olarak benimsetmek için top yekün çalışalım. “Turkey” diyen ve yazanları uyaralım. Bu konuda birlik olalım ve görelim birleşen bireyler olarak neler başarabiliyoruz! Belki bu başarımız bize başka ufuklar da açar. Öyle demeyin küçük görünen bir adım o kadar da küçük olmayabilir. Hele bir atalım da büyüklüğü o zaman belli olur. İnsana ayağa kalkmadan yürümek zor gelir de ayağa kalktı mı oturmak bilmez.

Haydi “TÜRKİYE”ye için adım atmaya var mısınız?

Umran Altunkaya
Mayis 2006
Londra

No comments: