Thursday, October 05, 2006

İçerideki Kirlilik (Electro Magnetic Pollution) - 2

Dikkat ederseniz son yillarda allerjik reaksiyonlar, kronik yorgunluk, astim, kanser gibi bagisiklik sisteminin zayiflamasinin bir sonucu olan hastaliklar en sasaali gunlerini yasamaktadirlar.

Neden???!!!

Insan bedeninin etrafinda ozel kameralarla goruntulenebilen ve aura adi verilen bir manyetik alan oldugu bilimsel olarak kabul edilmektedir. Bu alan bizi zararli dis etkenlerden korumak icin bir kalkandir ancak bedenimiz yillardir maruz kaldigi Elektro Kirlilikle savasmaktan zayif dustugu icin auramizda acilan gediklerden mikroplar, virusler, v.s. iceri sizmaktadir. Bedenimizdeki askerler yillardir bu dis etkenlerle savasmaktan kendini toparlamaya vakir bulamamis, bir cepheyi kapatamadan acilan diger cephelere asker gondererek gucunu bolmus, kaybettigi besinlerin yerine yenisini alamadigi gibi gelen kalitesiz besinlerin yarattigi zararlarla ugrasmis, iyi bakilmadiklari icin zayif kalmis ve ustune ustluk “yardim” icin geldigi sanilan dost kuvvetler (ilaclar) dusman hucrelerle beraber iyi hucreleri de oldurerek guclerini daha da azaltmistir.

Boyle bir orduyla kim zafer kazanabilir??!! İcinizde boyle bir tablo hayal edebiliyor musunuz?! Etseniz iyi olur, cunku hepimizin durumu assagi yukari boyle.

Insan bedeni hizla gelisen teknolojiye ayni hizda adapte olamamaktadir. Bedenimiz 8-10 frekansda titresmekte iken etrafimizi saran elektrik 1.000 veya uzeri frekansda titresmektedir. Aradaki bu muthis farkin bedenimizi ve dolayisi ile aklimizi ne kadar etkiledigini tahmin etmek zor olmasa gerek.

Negatif elektro manyetik alanin yaninda bedene faydali olan elektro manyetik alanlar da mevcuttur. Evrende bilinen en buyuk miknatis dunyamizin merkezindedir. Yani sadik yarimiz kara topragin bagrinda yatmaktadir . Iste bu faydali manyetik alan insan bedenine bir cesit ayar yapar.
Sorun bizim bu ayar mekanizmasindan uzaklasmamizla baslamistir. Topraktan uzaklasmis olan insan bedeni topraklama yapamadigi icin negatif manyetik alan yuklemesi sonucu kisa devreler olusmakta, ayar bozulmaktadir.
Aratirmalar gosteriyor ki cep telefonunu bedenine yakin tasiyan kisinin kas gucu %50 oraninda azaliyor. Gorusme yapilirken telefonun dayandigi kulak tarafinda beyin isisi 1-2 dakikada 38 dereceye cikiyor ki buna doktorlar beyin haslanmasi diyorlar.

Losemi hastaliginin daha cok yuksek gerilim hatlarina yakin yasayan cocuklarda goruldugu tesbit edilmis.

Sabahlari 30 dakika TV seyretmek cocuklarda ogrenme yeteneginin 4 saat boyunca bozulmasina yol aciyor. TV’den gelen guclu manyetik dalgalar butun enerjimiz cektigi icin uyuyoruz ya da tam tersine vucudumuz alarma gectigi icin uyuyamiyoruz. Tepki kisilere gore degisiyor.
Uzun saatler bilgisayarda oyun oynayan veya TV izleyen 10 yas ve alti cocuklarda sara krizi yasama riski cok yuksek cunku onlarin beyinleri titresimleri algilayabiliyor.
Elektromanyetik alana maruz kalan hucreler;

-bozuluyor
-oluyor
-veya degisiyorlar

Hucre degisimi kanser demek. Insanda kanser hucresi dogustan yoktur ama her saglikli hucrenin sartlari degistiginde bozulma potansiyeli vardir. Hucrelerimiz de aynen demir gibi paslaniyorlar. Paslanan hucre de hafizasini kaybettigi icin deli hareket etmeye ve bedene zarar vermeye basliyor.

Isvec’de “Electrical Hypersensitivity Syndrom” (Elektrik Hassasiyeti Sendromu) resmen taniniyor ve bu hastaliga yakalanmis kisilere resmi olarak EHS sakatlik raporu veriliyor cunku ofis ortamlarinda calisamiyorlar.

Bir sonraki yazimda korunma yontemlerine bakacagiz.

17 Nısan 2006

No comments: