Thursday, October 05, 2006

İçerideki Kirlilik (Electro Magnetic Pollution) - 1

Sevgili okurlar bu gun sizlere farkinda olmadigimiz ama gunumuzun pek cok hastaligina zemin hazirlayan bir tehlikeden bahsetmek istiyorum. Uzun bir konu oldugu icin bir kac bolumde isleyecegim.

Gecenlerde, degisik milliyetlerden bir grup saglikli yasam takipcisi, arkadasim Gina Lazenby’nin evindeyiz. Gina uluslarasi bir yazar. Simdilerde Saglikli Evler uzerine arastiriyor ve yaziyor.

Dikkatle Gina’in kucuk bir aygiti kutusundan cikarmasini izliyoruz. Gina aygitin dugmesini acar acmaz kulaklari tirmalayan sesler odayi dolduruyor odayi. Ses inanilmayacak derecede rahatsiz edici. Bu sesin 5 metre karsidaki komsu evin telsiz telefonundan geldigini ogreniyoruz. Hepimiz saskiniz!! Cep telefonunun bu tur etkilerini duymusuz ama masum bir telsiz ev telefonunun bu kadar rahatsiz edici olabilecegini hic duymamisiz. Megerse o ne yere bakan yurek yakanmis!!!!

Gina mutfaga girip mikrodalga firini calistirip mutfaktan kacarcasina cikip kapiyi kapatiyor. Bu defa odayi vinlayan cizirtilar dolduruyor. Uzay istasyonunda algilanan garip sesler gibi.

Gina aygiti elektrik dugmesine yaklastiriyor. Yine huzursuz eden garip sesler. Ardindan cep telefonlarinin istasyon ararken cikardiklari tirmalayici cizirtilar ve derken bilgisayardan gelen korkunc sesler....

Gina’nin elindeki, insan kulaginin duyamadigi yani bizim frekansimizin altinda veya ustundeki sesleri, duyabilecegimiz hale ceviren bir aygit.
Odakiler olarak bizler bu durum karsisinda dehsete dusuyoruz cunku bunun ne anlama geldigini, yillardir alternatif saglik koruma yontemlerini incelerken ogrenmisiz; bio-manyetik bir sistem olan vucudumuz inanilmaz bir saldiriyla bogusuyor.

Bu gune kadar hepimiz hayatimizi tehdit eden en onemli unsur olarak zavalli ozon deligini gormusuz. Onun delinmesi icin kendimizi sorumlu tutmak yerine neredeyse “niye delindi?” diye ona kiziyoruz. Odak noktamizi tamami ile disariya dondurmus ve en cok vakit gecirdigimiz evimizin, ofisimizin icindeki zehirleri hic bir zaman bilmemisiz. İcerideki kirlilik disaridakinden cok daha tehditkar hale gelmistir!!!

Peki nedir bu icerideki kirlilik?? Oncelikle teknolojik gelisme ile birlikte insanoglu dogal ortamindan, onun vucudunun ihtiyac duydugu topraktan uzaklasmis. Hepimiz biliriz; ciplak ayakla topraga basmak iyidir cunku vucutdaki elektrigi bosaltir. Bu cok basit aciklama aslinda icinde bir bilimi barindirmaktadir. Biz ise toprakla aramiza once beton dokup yerkurenin sifali miknatis etkisini kesmisiz. Sonra o da yetmiyormus gibi araya ve duvarlara eletrik kablolari doseyerek etrafimizda insan yapimi ve insana cok zararli eletromanyetik bir alan, yani ELEKTRO KIRLILIK (Electro Smog, Electro Pollution) yaratmisiz.
Gunes isigi girmesin diye sistemler icad etmis, gunesin zararli bir isinindan kacarken pek cok iyilestirici isinlarindan saklanmisiz.

Neredeyse 24 saatimizin hepsini gecirdigimiz ofis ve ev ortamlarinda cam acilmiyor, taze hava gelmiyor, zemin ve tavan eletrik kablolari ile orulmus, her taraf bilgisayar, TV, telsiz telefon, cep telefonu, dijital bebek alarmi, mikrodalga firin gibi Elektronik Kirlilik sacan esyalarla dolu. Halilardan, boyalardan, mobilyalardan ve eletrik kablolarindan yayilan kimyasal zehirleri soluyoruz.

Bunlar sizde yoksa bile komsunuzda var ve etki alanlari guclerine gore metreleri buluyor. Ne kadar kacarsaniz kacin bir cep telefonu baz istasyonundan veya yuksek gerilim hattindan kacamazsiniz.

Peki nedir elektro kirliligin insan sagligina etkisi? Onu bir sonraki yazimda isleyecegim. Saglikli kalin!!

Nisan 2006

No comments: